Geçtiğimiz günlerde 2017 ikinci çeyreğe ait gelirlerinin açıklanması üzerine herkes Facebook’un Messenger'ı bir gelir modeline dönüştürmesine odaklanmıştı. Bunun üzerine şirketin CEO’su Mark Zuckerberg analistlere videonun Messenger’dan daha iyi bir gelir kaynağı olacağını düşündüğünü söylemişti.
“Bugün burada sorulan soruların çoğu Messenger hakkında ve biz aldığımız kararların doğru ve tam olarak düşündüğümüzü yansıtan kararlar olduğundan emin olmak istiyoruz.” dedi ve sözlerine devam etti: “Video gelecek iki üç yıl içinde sektördeki en büyük etmen olacak. Öyle ki Messenger’da yaptığımız şeyden dahi büyük olacak.”
Aslında analistlerin Messenger ile bu kadar ilgilenmesinin sebebi Facebook’un Başkan Yardımcısı ve Messenger’ın daire başkanı olan David Marcus olabilir. Çünkü Marcus, uygulamanın kendilerine oldukça fazla reklam geliri kazandıracağına inanarak Messenger’da “yeniden hedefleme” üzerine çalıştı. Yakın zamanda basına yaptığı açıklamada ise Messenger’da kullanıcılar ve şirketler arasında gerçekleşen konuşmaların webdeki "retargeting" reklamlarından yüzde 30 daha fazla getiriye sahip olduğunu Business Insider ile paylaştı.
Buradan bakıldığında Marcus’un tüketicilere ulaşma konusunda ideal bir araç olarak gördüğü Messenger, web ve de mobil web için tam anlamıyla bir tehdit oluşturuyor.
Bundan birkaç ay önce İngiltere'ye giderek müşterileriyle konuştuğu dönemde Marcus, basına ilgi çekici açıklamalarda bulunmuştu. “Son iki haftada Avrupa’da konuştuğum çoğu marka platform için hazırlık yapıyor” diyen başarılı iş adamı aynı zamanda Facebook’un Messenger’da otomatikleştirilmiş cevaplar vermek için 100 binin üzerinde bota sahip olduğunu hatırlatmıştı. Marcus, sözlerine “Facebook'ta aktif olan 70 milyon Facebook Sayfası / işletmesinin yaklaşık 20 milyonu mesajlara aktif olarak aylık olarak yanıt veriyor "diyerek devam etti. Messenger da ise 1.2 milyar aylık kullanıcı söz konusu.
Messenger dönüşüm oranlarını belirgin bir şekilde arttırabilir
Bundan bir sonraki aşama ise bu konuşmalardan gelir elde etmek. Marcus web’de yer alan reklamlar ile Messenger arasındaki farkı şu şekilde anlatıyor.
Diyelim ki bir dişçide muayene olmak için sıranızı bekliyorsunuz ve bu esnada internette gezinirken sevdiğiniz bir şeyin reklamını gördünüz, reklama tıkladınız, web sayfasına ya da mobil web sayfasına gittiniz ve ardından dişçide sıranız geldi. Muayene olup dişçiden dışarı çıktığınızda tüm bu yaptıklarınızı unutuyorsunuz, aklınız başka şeylerle meşgul oluyor.
Tabii dişçinin muayenehanesinin terk etme kısmı da var.
Tarayıcıyı açıp sekmeyi kapatıyorsunuz ve ardından markanın size ulaşabilmek için sizi neredeyse 10 defa daha tekrar hedeflemesi gerekiyor. Üstelik webdeki başka platformlarda da. Böylece marka en başta ilginizi çekmiş olan bir şeyi tekrar değerlendirmenizi bekliyor.
Böyle bakıldığında henüz farklı alternatifleri olmayan bu pazarlama stratejisi uzun zaman alıyor ve verimi oldukça düşük. Öyle ki bu alanda yüzde 2, iyi bir dönüşüm olarak görülebiliyor.
Marcus ise bu durumun Messenger’da daha farklı olacağını söylüyor.
Arkadaşlarınız ya da ailenizle iletişim kurmak için Messenger’ı kullanırken eğer bir yönlendirmeyi açarsanız, en başta reklamda gördüğünüz ve açtığınız o yönlendirmeyi göreceksiniz. Böylece kaldığınız yerden devam ederek başladığınız eylemi bitirebileceksiniz. Yani dönüşüm oranı oldukça yüksek.
Marka tarafından yaratılmış bir botla ya da bir şirketin müşteri temsilcisiyle Messenger’da konuşmak da uygulama içinde her kullanıcı için bir hatırlatmaya dönüşüyor. Üstelik bu hatırlatma özelliği uygulamayı açtıkları her anda karşılarına çıkabiliyor.
Bu strateji, üçüncü parti reklam teknolojisi alanında yeniden hedefleme yapanların webdeki aktivitelerini Messenger'a taşımasına yol açabilir. Marcus bu teori kendisine sorulduğunda "Bu doğru!" cevabını verdi. Üstelik Facebook'ta bir benzeri daha önce yapılmış durumda.
2012 yılında Facebook kendisini televizyon ile karşılaştırmaya başlamıştı. Böylece reklamcılar da TV’ye harcadıkları parayı ve elde ettikleri dönüşümü Facebook’a harcadıkları parayla ve platformun geniş kitlesiyle karşılaştırmaya başlamışlardı. Facebook’un bir konuda fazla seçeneği yoktu. Diğer medyalara harcanan paraların peşine düşmek zorundaydı. Facebook çeyrekte 10 milyar dolara yakın reklam geliri elde etti. Bu büyümeyi anlamlı hale getirmek için reklam geliri çoktan milyarları bulmuş olan kaynakları hedeflemesi gerekiyordu.
Yeniden hedefleme kullanan işletmeleri hedefliyor
Webdeki reklamcılık anlayışı günümüzde geçmişte olduğundan çok daha farklı. Kullanıcıları farklı platformlarda takip eden reklamlara artık ciddi anlamda bütçeler ayrılıyor. Bu da Facebook’un yeni hedefinin, yeniden hedefleme kullanan işletmeler olduğunu gösteriyor.
Marcus ise bu teoriye karşı çıkmıyor.
Bizim yaptığımız şey, işletmelere, iş hedeflerine ulaşmalarında yardımcı olmak. Yani eğer biz, daha yüksek dönüşüm oranına sahip platformlara sahipsek, bu platformlarda olmaları gerekir. İşte bu yüzden biz sayfayı açma oranlarındaki dönüşüme inanıyoruz. Eğer doğru bir deneyime sahipseniz daha yüksek dönüşümlere de sahip olursunuz.
Tüm bu detayların yanı sıra Marcus, aynı zamanda Messenger ile tipik bir mobil web reklam kampanyasının dönüşümünü de karşılaştırdı. Messenger’daki şirketlerin, “İnsanları mobil bir web sayfasına yönlendirmek yerine Messenger’a yönlendirmesinin dönüşümlerini yüzde 30 arttıracağını” söyledi.
İlk Yorumu yazmak ister misiniz?
Yorum Yazmak için Giriş Yap