Nottingham Üniversitesi araştırmacıları, hangi hastaların 10 yıl içinde inme veya kalp krizi geçireceğini tahmin edebilmek için rutin tıbbi verileri tarayan bir yapay zeka sistemi geliştirdi. Yapay zeka sistemi, geleneksel yöntemlerle tahminler yapmaya çalışan doktorlara oranla 355 vakayı daha doğru tespit ederek geleneksel yöntemler karşısında çok daha fazla başarılı olduğunu kanıtladı.
İnme ve kalp krizi gibi "kalp" odaklı hastalıkların tahmin edilmesi aslında oldukça zor bir iş. Araştırmacıların verilerine göre kalp krizi veya inme geçiren hastaların neredeyse yarısının, "risk altında olmayan" kişilerin geçirdiği rahatsızlıklar olduğunu belirtiyor. Yani daha yarı yarıya bir oran bile yakalayabilmiş değil tıp dünyasının geleneksel metodları.
Araştırmada kullanılan geçmiş 10 yıllık kayıtlar, hastaların demografik bilgileri, hastane kayıtları, ilaç bilgileri ve laboratuvar verileri gibi bir çok detayı barındırıyordu. Bu verilerin %75'i kullanılarak ilk önce kalp krizi ve inme gibi rahatsızlıkların tespiti için ayırt edici özellikler belirlenmiş ve bu veriler doğrultusunda kalan %25'i bu standartlara göre test eden araştırmacılar "eğer bu sistemi hastalar sağlıklıyken uygulayabilmiş olsaydık, koruyucu bakım uygulayabilirdik" sonucuna ulaşmışlar. Doktorların tespit ettiği risk sayısından 355 vaka daha fazla risk yapay zeka tarafından tespit edildiği için yapay zekanın bu alanda çok daha başarılı olduğu artık kanıtlanmış oldu.
Yapay zekanın gelişmesi ile beraber tıp dünyası da oldukça büyük değişimler geçirecektir. Özellikle doktorların hastalarla yeterince yakından ilgilenecek kadar vaktinin olmaması, olası risklerin ve ihtimallerin gözden kaçırılmasına neden olabiliyor. Eğer doktorun karşısına yorumlanmış ve eski verilerle karşılaştırılmış sonuçlar ulaşırsa hasta ile baş başa iken çok daha doğru tespitlerde bulunabilir, farklı tıbbi yöntemler uygulayabilir.
Tabi bu yöntem her ne kadar yapay zekanın gücünü tekrar kanıtlamış olsa da mevzuat bakımından büyük engeller bulunuyor. En büyük engel de gizlilik ve güvenlik bakımından ortaya çıkıyor. Yapay zekaya altyapı oluşturmak için kullanılacak devasa verinin gizliliği ve güvenliği uzun yıllar tartışma konusu olacak.
Benim bakış açıma göre verilerin güvenliği ve gizliliği yıllar ilerledikçe "mecburen" gözardı edilecek çünkü her yeni teknoloji ilk aşamada bir çok kişi için kabul edilemeyecek şeylerle ortaya çıkıyor fakat zaman geçtikçe alışıyor, anlıyor ve kabul ediyoruz. "Big data" ve yapay zeka konusunda da pek farklı olmayacağını düşünüyorum.
İlk Yorumu yazmak ister misiniz?
Yorum Yazmak için Giriş Yap