Yakın gelecekte yollara çıkacak olan sürücüsüz araçların hayatımıza etkisi trafikle sınırlı olmayacak. Önümüzdeki on yıl içinde yaklaşık 1.1 milyar aracın kaderini değiştirecek olan teknoloji, enerjiden sigortacılığa kadar birçok alanda yeni bir dönem başlatacak. Bugün dünyanın petrol üretiminin yarısının benzine ayrıldığını düşünmek bile elektrikli otonom araçların global ekonomi üzerindeki majör etkisine bizi ikna etmeye yetiyor.
"Ancak daha zor olan sürücüsüz araçların ikinci ve üçüncü derece etkilerini tahmin etmek" diyor Andreesseen Horowitz ortaklarından Benedict Evans. Sürücüsüz araçların gayrimenkul, petrol ve perakende gibi ilişkili sektörleri nasıl etkileyeceğini anlamaya çalışan Evans, tespitlerini blogunda paylaştı. Oldukça ilginç bu tespitler arasında trafik sıkışıklığının artıp, sigara tüketiminin azalacağı gibi ön görüler var. Evans'ın tahminleri arasında öne çıkan noktalar şu şekilde:
Benzin istasyonlarının yok oluşu
Türkiye çapında yaklaşık 13 bin benzin istasyonu olduğu söyleniyor; ABD için bu sayı 150 bin. Elektrikli araçlar bu istasyonların büyük bir bölümünü ortadan kaldırabilir ancak benzinin kar marjının zaten düşük olması, bu istasyonların karının büyük bir bölümünü yan hizmetler ve perakende satışlarından elde etmesini sağlıyor. İnsanlar istasyonlarda benzin için durmuşken hızlı tüketim ürünlerini de satın alıyor. Benzin ve istasyona bağımlılığın ortadan kalkması, satışların bir bölümü ortadan kaldırabilir.
Sigara satışlarının düşüşü
ABD'de tüm tütün satışlarının yarısı benzin istasyonlarında yapılıyor. Benzin istasyonlarının zorunlu birer durak olmaktan çıkmasıyla birlikte tütün satışları da azalabilir zira dağıtım ve erişim yoksa tüketim de azalıyor. Tütün tüketiminin ABD'de yıllık 500 bin kişinin ölümüne sebep olduğu buna karşılık trafik kazaları için bu sayının 35 binle sınırlı olduğunu söylüyor Evans.
Kazaların ortadan kalkışı
Traifk kazanalarının yok oluşu her şeyden önce buna bağlı, hasar, sağlık gibi masrafların tamamen ortadan kalkması anlamına geliyor. Bu da vergilendirme, sigorta ve elbette istihdamı etkiliyor. Trafikteki tüm araçların sürücüsüz olmadığı senaryoda bile kazaların azalması, bisikletleri daha güvenli hale getiriyor. Bu da kamu sağlığını olumlu etkileyen önemli bir faktör.
Hava yastığı ve güvenlik takıntısı olmayan araçların gelişi
Otomobil tasarımlarında güvenlik önemli bir kriter ancak aynı zamanda önemli bir ek maliyet de. Daha hafifi ve daha ucuz araçların trafikte olması özellikle gelişmekte olan ülkelerde sürücüsüz araçların yaygınlaşmasının önünü açabilir. Bununla birlikte araç tasarımı bildiğimizin tamamen dışında çizgilerle buluşabilir.
Trafik sıkışıklığının artışı ve toplu taşımanın evrimi
Sürücüsüz araçların yaygınlaşmasıyla trafik sorununun ortadan kalkacağını düşünebilirsiniz zira daha az kaza olacak, araçlar daha az park yeri kullanacak ve hız sınırları yükselecek. Ancak bu rahatlama daha fazla insanın (sürücüsüz) araca yönelmesine sebep olabilir. Sonuçta daha fazla kişinin trafiğe çıkması, trafik sıkışıklığı konusunda başladığımız noktaya dönmemiz anlamına gelebilir. Sürücüsüz araçların özellikle paylaşımlı araçların yaygınlaşmasıyla toplu taşımanın yerini alması, otobüs ve metrolara olan ihtiyacı oradan kaldırması da mümkün.
Sürücüsüz araçların suça tanıklık edişi
Sürücüsüz araçların kamera ve sensörlerle donatılmış bir şekilde geliyor olması, günün her saati şehrin hemen her noktasında kayıtta kameraların olması anlamına geliyor. Bu, araçların suça tanıklık edebilme potansiyelini ortaya çıkarıyor. Yani şüpheli bir durumda suç mahalinden ya da yakınından geçen araçların sorgulanması mümkün olabilir.
Park yerlerinin sonu
Park yeri bulma konusunda ilkel seviyedeki arayışımız sürücüsüz araçlarla son bulabilir Evans'a göre. Araçlar hangi park yerine gitmenin alan kullanımını daha verimli hale getirebileceğini hesaplayıp, doğru yere kendi kendine park edebilir. Zira aracın size yürüme mesafesinde olması gerekliliği ortadan kalkacak. Park yerlerinin bu şekilde optimize edilmesi gerek inşaat maliyetleri gerek mimari ve şehir planlama açısından yeni ufuklar demek. Paylaşımlı araçlarsa sizi bırakıp, sıradaki sürüşe devam edecek. Diğer taraftan park yeri, benzin masrafı, sigorta ücretleri ve güvenlik gibi maliyetlerin sürücüsüz araçlarla ortadan kalacak düzeye gelmesiyle talebe göre paylaşımlı sürüşler neredeyse bedava olacak.