Konuk yazarımız Bürkan Beyli, Buran Venture Capital‘da yatırım ortağı olarak görev yapıyor.
Çoğunuza kötü bir haberim var. Büyük olasılıkla çok para etmez!
Girişiminizin çok para ettiğini düşünebilirsiniz çünkü aylarca alın teri dökmüşsünüzdür, yakın çevrenizden onlarca bin lira tohum yatırımı almışsınızdır, aylık satışlarınız artıyordur, web siteniz Alexa sıralamalarında hızlıca yükseliyordur, müşteri sayınız her ay %20 büyüyordur, alacaklı hesaplarınız oluşmuştur, hatta bankada nakit paranız bile vardır. Ama fark etmez! Ne mutlu size ama girişiminiz hala bir para etmeyebilir.
Neden mi? Ufak firmaların etkin piyasası yok da ondan. Bu durum Türkiye’deki ekosistemin gelişmediğinden dolayı değil, tüm dünya genelinde böyle. Bir başka deyişle, ufak firma satın almak isteyenlerin satanlara oranı o kadar düşük ki, girişiminiz için değer oluşturacak market oluşmuyor.
Bir alıcı adayı mı buldunuz, girişiminizin değeri alıcı ne diyorsa üzgünüm ama odur. Alıcı adayının değerlemesini kabul etmek istemiyor musunuz ve girişiminiz size ayda 100 bin TL mi kazandırıyor, o zaman girişiminizin değeri “sizin için” ayda 100 bin TL’dir. Ne daha fazla, ne de daha az. Yine de zor olanı başardınız, sizi içtenlikle tebrik ederim. Ne mutlu size!
Peki nasıl oluyor da risk sermayesi fonları, daha fol yok yumurta yok iken azınlık hisse payları için yeni girişimlere milyon dolarlar yatırıyorlar? Bu sorunun cevabına gelin bir risk sermayesi fon yöneticisi perspektifinden bakalım.
Risk sermaye fonları yeni girişimleri nasıl değerliyorlar?
Aslında değerlemiyorlar! Yukarıda belirttiğim gibi bu pek mümkün değil.
Buran Venture Capital yatırım ekibi olarak biz finansal değerleme yapmıyoruz. Zaman zaman emsal gelir ve FAVÖK çarpanlarına bakıyoruz, bu doğru. Fakat, bunu sadece hisse değeri ile potansiyel çıkış risklerini dengelemek ve kurucu ortakların ve bizim menfaatlerimizi en etkin yatırım şartları ile uyuşturmak için yapıyoruz. Ne girişimciler ne de biz yatırımcılar kalbimizi pek dinleyen yapıda insanlar değiliz. Çoğumuz ya mühendis, ya finansçı, ya da bilim adamı; aramızda pek sanatçı yok. Bu şekilde kodlandığımız için finansal değerleme metotları, gerçekte fazla bir anlam ifade etmese bile bu çılgın iş dalına ayak uydurmamızı sağlıyor.
Kısacası biz yatırımcıların, indirgenmiş nakit akımlarını detaylı bir şekilde hesapladığımızı, emsal gelir / FAVÖK çarpanlarını karşılaştırdığımızı, veya opsiyon fiyatlandırma modelleri gibi akademik değerleme yöntemlerini kullandığımızı düşünüyorsanız inanın yanılıyorsunuz.
Peki yatırım miktarı ve hisse oranı nasıl hesaplanıyor?
Çok kolay. Girişimin bir sonraki hisse satışına kadar ihtiyacı olan miktar, yatırım miktarını belirler. Satın alınan hisse oranı ise, yatırımı (olumsuz kararlara karşı) koruma amaçlı yönetim kurulu kararlarını etkileyebilecek en az orandır. Bu oran da çoğunlukla %20 ve %30 arasında değişkenlik gösterir.
Peki yatırım kararı nasıl alınıyor?
Uluslararası erken aşama risk girişim sermayesi fonlarının yatırım başına geri dönüş beklentisine bakıldığı zaman, bu çarpanın 5 ila 7 yıl içerisinde yaklaşık 10 kat (tohum ve melek yatırım aşamalarında risk daha yüksek olduğu için bu çarpan daha yüksek) olduğunu gözlemliyoruz. Örnek olarak yatırılan miktar bir milyon dolar ise satın alınan hisse değerinin 5 yıl sonra en az 10 milyon dolar olması beklenir. Alınan hisse oranının %20 olduğunu varsayarsak, yatırım kararının alınabilmesi için girişimin 5 yıl sonra en az 50 milyon dolardan alıcı bulma potansiyeli olması gerekiyor.
Buran Venture Capital firmasında biz, ileri safha (Seri A) yatırımcısı olarak, dünyanın en hızlı uçan ünikornunu yakalamaya çalışmak yerine, sağlıklı büyüyen ve yakın geleceği öngörülebilir bir firmaya yatırım yapmayı tercih ediyoruz. Düşük risk profilimizi göz önünde bulundurursak, yatırımcılarımıza yatırdıkları parayı en az 5 kat kazançla geri döndürmeye yönelik adımlar atıyoruz.
Risk sermayesi fonlarının yatırım yaparken değerlendirdikleri riskler:
Alınan her riskin %80 oranı ile elimine edildiğini varsayarsak ki gerçekte bu oran çok daha düşüktür, girişimin potansiyel değeri matematiksel olarak yaklaşık %87 oranında indirgenmiş oluyor. (Bu binomial kuyruk olasılık hesaplamasına göre 1- 0.89 =~ 13%) Bu binominal kuyruk olasılık hesaplamasına göre, bir milyon dolarlık yatırım için girişimin potansiyel değerinin aslında 5 yıl içerisinde 384 milyon dolar olması hedeflenmelidir.
Evet, ne diyorsunuz? Faaliyet gösterdiğiniz marketin büyüklüğünü, müşteri adaptasyon oranını, rekabet paylarını, güç dinamiklerini ve yukarıda belirtilen tüm riskleri göz önünde bulundurduğunuzda girişiminiz 5 yıl sonra 50 milyon dolardan alıcı bulur mu? Bir girişimci olarak bu kararı dürüstçe verebiliyor ve riskleri objektif olarak ölçebiliyorsanız artık siz de risk sermayesi yatırımcısı gözüyle girişiminizin kaç para edebileceğini tahmin edebilirsiniz.
Peki, ihtiyacım olan yatırım miktarını az çok biliyorum, ama yatırımcıya %20 mi yoksa %30 oranında mı hisse vermeliyim?
Eğer tek yatırımcı adayınız var ise, bu kararı zaten siz veremezsiniz. Tüm pazarlık gücü yatırımcıdadır ve bu hisse oranının %40’a kadar yolu vardır. Fakat, ihtiyacınız olan yatırım miktarı karşılığında verilecek hisse oranını düşürmenin yöntemleri var. Girişiminize öz riskleri düşürmeye yönelik tüm gücünüz ve kaynaklarınız çerçevesinde, ön satış yapmak, iş ortaklıkları kurmak, ürün testleri tamamlamak gibi iş geliştirme yöntemlerinin hepsine başvurmuş olduğunuzu varsayarsak, aşağıdaki tabloda belirtilmiş çeşitli yatırım mekanizmalarını değerlendirmeyi düşünebilirsiniz.
Son Öneriler
Daha yüksek değerleme için amacınız, yatırımcının aldığı riskleri azaltmak olmalıdır. Daha az risk, daha fazla (riske göre uyarlanmış) hisse fiyatına ve dolayısı ile aynı yatırım miktarı için daha az hisse vermeye olanak sağlar.
Biz yatırımcıların amacı, özverilerinizi, işinize olan bağlılığınızı ve dünyayı daha iyi bir noktaya getirme arzunuzu duyarsızca suistimal etmek değildir. Tam tersine amacımız, değerlendirme sürecinde firmanıza yatırım yapmamış olsak bile, iştirakinizle ilgili strateji geliştirmekten ekibinizi güçlendirmeye kadar her türlü desteği size vermektir. Karşılığında da sizden realist ve mantık çerçevesinde hareket etmenizi umut ediyoruz. Ne de olsa risk sermaye yatırımlarının başarısı karşılıklı güvene dayanmak zorundadır.
Kapital marketlerin gücü sizinle olsun!
Kaynaklar: Finans Kılavuzu: Şirketiniz için Finans Stratejisi Geliştirme, MaRS, Yeni Girişim Sermayesi ve Finansal Yenilikler, Andrew Metrick & Ayako Yasuda