Günümüzde kullanıcıların çok büyük bir kısmı internet bağlantısına sahip birden fazla cihaz kullanıyor. Diz üstü bilgisayarlar, tabletler, akıllı telefonlar kullanıcıların tam olarak istedikleri anda, istedikleri içeriğe ulaşabilmeleri için ellerindeki seçenekleri artırıyor.
Bu durum da içerik tüketme alışkanlıklarının değişmesine neden oluyor. Daha eski zamanlarda bir içeriğe ulaştığımızda, içeriği incelemeye bize sunan kanal üzerinde başlayıp yine aynı kanal üzerinde bitirirdik. Fakat son araştırmalara göre dijital içeriklerde okuyucuların yarısından çoğu incelemeye başladıkları bir içeriğin sonunu farklı bir cihaz üzerinde getiriyorlar.
İşte sürekli internet bağlı yeni nesil okuyucuların içerik tüketme alışkanlıklarına dair ilginç bir araştırmanın sonuçları…
İçerik yolculuğu aynı cihazda sona ermiyor
Facebook ve GFK tarafından gerçekleştirilen araştırmaya göre internet bağlantısına sahip kullanıcıların yüzde 60’ı birden fazla cihaz yardımı ile internete erişiyorlar. Kullanıcıların yüzde 40’ı günlük olarak internete girmek için en az 3 farklı cihaz kullanıyor.
İki veya daha fazla cihazdan internete erişen kullanıcıların yarısından fazlası, okumaya (veya izlemeye) başladıkları içeriklerin devamını farklı bir cihazda incelemeye devam ediyorlar. Üçten fazla cihaz kullananlarda ise bu oran yüzde 77’ye kadar çıkıyor. Yani artık kullanıcıların önemli bir kısmı aynı içeriği birden fazla cihaz üzerinde tüketiyorlar.
Okuyucular daha büyük ekrana geçiyor
Bu esnada kullanıcıların çok büyük kısmı, içeriği tüketmeye başladıklarından daha büyük ekranlı bir cihaza geçiyorlar. Yani örneğin akıllı telefonundan bir video izlemeye başlayan bir kullanıcı, videonun devamını tabletinde izliyor. Veya tabletten bir yazı okumaya başlayan bir kullanıcı yazının devamını diz üstü bilgisayarından okumaya devam ediyor.
İçerik tüketim alışkanlıklarının değişiyor olması ise hem yayıncılar, hem de markalar için önemli bir konu. Hedef kitleleri ile sürekli olarak mümkün olan en sağlıklı iletişimi kurmak isteyen yayıncı ve markaların okuyucuların bu yolculuğunun farkında olarak, farklı cihazlarda aynı tecürbeyi sunabiliyor olmaları gerekli.
Bu sırada içeriğe erişmek konusunda daha küçük ekranlı akıllı telefonların giderek ağırlığını artırıyor olması, sıklıkla dile getirilen “önce mobil” (mobile first) yaklaşımının önemini de ortaya koyuyor olması açısından önemli.