Ödeme sistemleri deyince işin düzenleme boyutu akla gelenler arasında. Ödeme Sistemleri'12 Konferansı'nda ödeme sistemlerinin arka planı ve işin hukiki boyutuna da yer verdik. BTS Avukatlık Ortaklığı ortaklarından Tuğrul Sevim, ödeme sistemlerindeki düzenlemeleri, fırsatları ve riskleri konu alan bir oturum gerçekleştirdi.
Ödeme sistemlerindeki mevcut yasal durumu anlatarak konuşmasına başlayan Tuğrul Sevim, şu anki ödeme sistemi mevzuatlarının Merkez Bankası Kanunu, Bankacılık Kanunu, Banka Kartları ve Kredi Kartları hakkındaki kanunları, MASAK'taki hükümler ve Borçlar Kanunu'ndaki havale mevzuatını ilgilendirdiğini söyledi.
Tuğrul Sevim, yayınlanan Ödeme Sistemleri Kanun Tasarısı'nı anlatarak sunuma devam etti. Ödeme Sistemleri Kanun Tasarısı'nın her şeyi değiştireceğini söyleyen Tuğrul Sevim, tasarının Ödeme Hizmetleri Direktifi, Elektronik Para Direktifi ve Mutabakat Direktifi ile Avrupa Birliği Direktiflerine uyumlu hale geleceğini ifade ediyor.
Tasarı fırsatları beraberinde getiriyor
Tuğrul Sevim, ödeme sistemleri tasarının üç temel yapı üzerine kurulduğunu söyleyerek, sözlerine şu şekilde devam etti: "Tasarı, Ödeme sistemi, Ödeme Hizmeti ve Elektronik Para olmak üzere üç temel yapı üzerine kuruldu. Mutabakat sağlayan şirketler Ödeme Sistemi kapsamına alınacak. Ödeme hizmeti kapsamıyla ise para yatırılması ve çekilmesi, fon aktarımı, micro kredilendirme, NFC ve mobil cüzdanlar kapsama dahilinde olacak."
Ödeme Sistemleri Kanunu Tasarısı'nın fırsatları da beraberinde getirdiğini söyleyen Tuğrul Sevim, "Fırsatlar açından tasarıya baktığımızda ödeme sistemleri arası bağlantılar, P2P para transferi, mikro krediler ve Merkez Bankası'nın regülasyon kurumu olmasını görüyoruz" şeklinde konuşuyor. Tuğrul Sevim, ayrıca tasarıda bulunan lisanslamalara uyumluluk ve finansal servisler konularının şirketler için riskler taşıyabileceğini ifade etti.
Ödeme Sistemleri’12 Konferansı için paylaştığımız yazılara buradan ulaşabilirsiniz.