Instagram çok kısa bir süre öncesine kadar sadece iOS cihazı sahiplerine hitap eden, niş bir sosyal medya uygulaması olduğunu söylemek mümkündü. Android versiyonunun çıkışının ve Facebook tarafından satın alınmasının ardından Instagram'ın kullanıcı kitlesi genişledi.
Instagram kurgulu yarışmaları ilk başlarda özellikle lüks markalardan görmeye başladık. Özellikle Oscar de la Renta, Michael Kors, Bergdorf ya da Marc Jacobs gibi ünlü dev moda markalarının yanı sıra çeşitli sektörlerden güçlü markalar da Instagram'ı keşfetti.
Tabii Instagram'ı keşfedenler sadece moda markaları değildi. Otomotiv devi Audi de bir Instagram uygulaması yapmıştı. Instagram sadece iOS cihazı için satıldığı zamanlar, bir Instagram kampanyasında öncelikli hedef kitle iPhone sahipleriydi, yani lüks pazarlamada olduğu gibi kesinlikle genele bir pazarlama söz konusu olmuyordu. Ortada tıpkı lüks markaların hitap ettiği gibi niş bir pazar ve kampanya bünyesinde çekilen fotoğraflar vardı. Bu durumun lüks markalarca da bir pazarlama aracı olarak kullanılmasına alışmışken, işler değişti. Instagram Android'e açıldı ve Instagram albenisini yitirdi.
Örneğin başarılı kampanyalardan birini Marc Jacobs yapmıştı. Instagram bünyesindeki etiketler (#hashtag) sayesinde yayılan yarışmada, #MarcFam etiketi çeşitli sosyal ağ kanalları aracılığıyla kullanıldı. Bu arada bu kampanya kanallarının belirlenmesinin ve buna ilişkin bir stratejinin geliştirilmesinin çok önemli olduğunu söylemeliyim. marcfam.marcjacobs.com adresi sayesinde bu etiketi bulunan fotoğrafların toplandığı bir galeri oluşturuldu. Burada müşteriler kendi kullandıkları ürünleri fotoğraflıyor ve etiketledikten sonra bunları profillerine yüklüyordu. İçeriği kullanıcıların oluşturduğu bu harika pazarlama çeşidi sayesinde kampanyaya katılan bir kullanıcı belki binlerce kişiye o markanın ya da ürünün tanıtımını yapmış oldu.
Hem mobil pazarlama hem de sosyal medya pazarlama olarak kabul edilebilecek kampanyalar çapraz ve multi-platform bir pazarlama şansı da sunuyor. Yani Instagram'a eklenen bir fotoğraf Twitter'ınızda otomatik paylaşılıyor ya da foursquare'de yaptığınız bir check-in Facebook profilinize de yansıyor. Yani bu ürünleri kullananların çevresindeki kitleye de ulaşıyorsunuz. Hedef pazar ve alışveriş eğilimleri açısından Türkiye'de arkadaş tavsiyelerinin bir hayli önemli olduğunu göz önünde bulundurursak bu tarz kampanyaların Türkiye'de ses getirmeye başlaması çok geç olmadı.
Instagram kullanımının tek yolu elbette ki kampanyalar değil. Bazı moda markaları kendi çekimleri için de kullanıyor. Bunun ülkemizden farklı bir örneği ise Arzu Kaprol. Paris Fashion Week'te ülkemizi gururla temsil eden Kaprol, resmi Facebook sayfasından PFW'dan fotoğrafların yer aldığı bir Instagram albümü oluşturdu. Yine bazı markaların sosyal medya içeriklerinde Instagram ile çekilmiş fotoğrafları yayınladıklarına sıkça şahit olabiliyoruz.
Android versiyonu ile çok daha geniş kitlelere ulaşması, artık tüm markaların Instagram kampanyalarının bilincine varması sayesinde lüks markalar ve lüks pazarlama için biraz anlamını yitirmiş gözüküyor. Apple sahiplerinin öncesinde bir "lüks hedef kitle" algısı yaratması ne derece doğru sayılabilir bilmiyorum ama bundan sonraki tarihlerde çok daha fazla Instagram uygulaması ile karşılaşmaya devam edebiliriz, hatta karşılaşmaya da başladık bile. Çünkü Instagram'ın sadece iOS kullanıcılarına hitap etmesi bazı markalarda da çekincelere sebep oluyor, iOS kullanıcılarına ayrıcalık tanındığı anlamına gelebiliyordu.
Siz Instagram yarışmaları hakkında neler düşünüyorsunuz? Deneyimlerinizi yorumlar aracılığıyla Webrazzi ile paylaşabilirsiniz.
İlk Yorumu yazmak ister misiniz?
Yorum Yazmak için Giriş Yap