Webrazzi Dijital'12 Konferansı'nın son konuşmasını 41? 29! ajansının kurucularından Alemşah Öztürk gerçekleştirdi. ABD'de düzenlenen South By South West (SXSW) konferansından dönen Öztürk, ayağının tozuyla katıldığı konferansta izlenimlerini kapsamlı bir sunumla paylaştı. Öztürk, "Dijital pazarlamada yeni trendler" konulu sunumunda, Türkiye'deki dijital sektörün dünyanın gerisinde olmadığının altını çizdi.
1980ler'de 5 tane pazarlama yöntemi olduğunu söyleyen Öztürk, artık sosyal medyadan dolayı birçok alt kategorinin doğduğunu belirtti. Yeni mecraların kendine has özellikleri olduğunu hatırlatan Öztürk, "Türkiye'de bir mecra için üretilen içerik, doğrudan diğer mecraya yapıştırılıyor. Bu tamamen yanlış" diye konuştu.
Dünyadaki dijital pazarlamadaki trendlere değinen Öztürk, ilk olarak dünyadaki en fazla eğilimin Cloud servislerine olduğunu söyledi. İkinci olarak lokasyon bazlı uygulamaların biraz farklılaşacağını ifade eden Öztürk, artık mekanlar için check-in yerine kişiler için check-in yapılacağını söyledi.
Artık 'kullanıcıyı nasıl içeri çekeriz' sorusunun önem kazandığını söyleyen Öztürk, "Branded uygulamaların ön plana çıktığını ifade etti. Öztürk, "Örneğin paralı bir araba yarışı var. Ancak o oyuna para ödemek istemiyorsuınuz. Audi'nin de bir oyunu var. Hemen hemen aynı özelliklere sahip. Kullanıcıların bu uygulamayı tercih etmesi muhtemel. Ücretsiz oyun sunulması kullanıcıları içeri çekecek yöntemlerin arasında" diye konuştu.
Now Culture yani gerçek zamanlı pazarlamanın gelecekte önem kazanacağını söyleyen Öztürk, özellikle akıllı telefonların yaygınlaşmasıyla her şeyin gerçek zamanlı olmaya başladığını dile getirdi. Öztürk "Gerçek zamanlı tüketildiği için kullanıcıya gerçek zamanlı yanıt vermek gerekiyor. Böylece marka daha yenilikçi girişimlerle müşteri çekebilir" dedi.
Sosyal medya optimizasyonu konusundan bahseden Öztürk, Perşembe ve Pazar günlerinin en fazla içerik paylaşımını olduğu günler olduğunu söyledi. Öztürk, kadınlarınsa en fazla paylaşımın saat 18.00'dan sonra gerçekleştirdiğini ifade etti.
Gerçek zamanlı indirimlere hayır diyenlerin oranlarının 2006'da yüzde 60 olduğunu söyleyen Öztürk, sözlerine şu şekilde devam etti: "2011 deyse bu oran yüzde 40'a geriledi. Bu ciddi bir rakam ama olumlu yönde ilerliyor. Bu alanda lokasyon bazlı ve arttırılmış gerçeklik uygulamalarından bahsedebiliriz. QR kod'a inanmıyorum. Şu anda en çok ürün okutmak için kullanılıyor."
Öztürk ayrıca teknolojinin ilerlemesiyle içerik tüketiminin arttığıını da sözlerine ekledi.