Ntv'de yayınlanan Türk formatlı girişimcilik yarışması birFİKRİNmiVAR'ın kulisinde jüri üyeleri ile kısa süreli bir sohbet imkanı bulduk ve görüşmemizde aldığımız notları sizlerle paylaşmak istedik.
2007’den beri düzenlenen ve şimdiye dek 5.000'in üzerinde başvuru alan birFİKRİNmiVAR'da Pegasus Havayolları Yönetim Kurulu Başkanı Ali Sabancı, Koton Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Gülden Yılmaz ve Uludağ İçecek Satış ve Pazarlama Genel Müdür Yardımcısı Ömer Kızıl girişimci jüri üyesi olarak yer alıyor.
Nurettin Özdoğan ile birlikte görüştüğüm jüri üyelerinden Ömer Kızıl'ın sohbetimize katılma fırsatı olmadı ancak özellikle Ali Sabancı'ın internet girişimciliğine yönelik paylaşımları önemliydi.
Fırat Demirel: Merhaba Ali Bey ve Gülden Hanım. Türkiye'de girişimciliğini nasıl görüyorsunuz? birFİKRİNmiVAR'da internet girişimlerinin payı nedir?
Gülden Yılmaz : Öncelikle Türkiye'de girişimcilik artık daha çok konuşulan bir kavram haline geldi. TOBB, GGK yaklaşık bir senedir Türkiye'de girişimcilik politikasının gelişmesi için çalışmalar yapıyor. Girişimcilik ekosisteminin bileşenleri yavaş yavaş biraraya geliyor. Bu yarışmaya jüri olurken de girişimci bir rol model olarak bu gelişmeye katkıda bulunmak istedim.Yarışmanın girişimci profilini tanımlayacak olursam, biraz mucit, biraz hayalperest, biraz da innovatif olduğunu söyleyebilirim.
Ali Sabancı: birFİKRİNmiVAR'a gelen projelerin %20-%25i internetle ilgili ama gelen fikirler iyi bir iş planıyla ortaya koyulmuyor bu da yatırımcının kafasında soru işaretleri yaratıyor.
Sabancı Turk.net'i alırken ben işin başındaydım ve bize benzetene kadar işi öldürdük. Bana uzantımız .sa olur mu diye dahi sordular. Olur ama Suudi Arabistan işin içine girer dedim. Büyük iş adamları kendine benzetmeye çalışıyor interneti. Oysa ki geçerli (ilişkili) ve yakın geçmişteki deneyim benim için önemli. Bana göre hayatımdaki en önemli karar da Sabancı'dan ayrılmak oldu.
F.D: Türkiye'den başarılı internet projeleri çıkabilir mi Ali Bey?
A.S: Bence internet projelerinin hepsi önce yerli pazarda başarılı olması gerekiyor. Türkiye'de küçük bir pazar olduğu için de, yerli pazarda başarılı olacak girişimlerin globalde de başarılı olacağına inanıyorum. Diğer yandan internet girişimciliği önyargı kabul etmez. Bizim bildiğimiz iş planları ciroya, kara, fabrikanın kapalı alanına dayalı, varlığa dayalı. İnternet dünyasındaki varlık ise entellektüel varlıktan geçiyor. Aslında kullanılan altyapı ve teknoloji benzer ama bunu nasıl konuşturacağınız önemli. Konvansiyonel tarafta bu değer pek anlaşılmıyor. Ben daktiloyla yazarım, cep telefonu kullanmam diyemezsin.
F.D: Gülden Hanım, siz popüler bir marka olarak online dünyaya nasıl bakıyorsunuz?
G.Y: Online dünyanın artık olmazsa olmaz bir mecra olduğuna inanıyorum. Biz henüz online satış yapmıyoruz fakat bunun altayapısal hazırlığı içindeyiz. Daha yolun başındayız, müşteriyi anlamamız lazım. Yeni yöntemler deneyeceğiz. Farklı bir inovasyon ve farklı bir şey yapmak istiyoruz. Bu işin verilerini elemizde görmek istiyoruz. Gerçek hayatta olduğu gibi burada da müşterileri anlayarak başarı sağlayabiliriz.
Pazarlama bütçemizin şu anda %10'unu online mecralara ayırıyoruz fakat önümüzdeki yıl itibari ile bu yüzde sanırım üç katına çıkacak.
F.D: Ali Bey sizin için durum nasıl? İnternet dünyası ile içiçe olduğunuzu biliyoruz. Bu dünyadan beklentileriniz nedir?
A.S: Şu anda marka bütçemizin %40'ını artık yeni medyaya ayırıyoruz. %60'ı da konvansiyonele. Satışın tamamı online, bir kısmı internetten bir kısmı da acentalar üzerinden. %50'sini müşterinin kendi alıyor.
Bizim işin raf ömrü yok. Dolayısıyla interneti satış amacıyla kullanırsak yanlış olur. İnternet pazarlama için kullanılmalı. Çünkü internette kurumlar değil, şahıslar konuşuyor. Basın veriyi aktaran kurum oldu hep. İnternet ise kişiyi öne çıkarıyor ama bunun avantajı da dezavantajı da var.
Biz uçaklarımızdan müşteri hizmetleri numarası ve adımızı çıkardık mesela, sadece flypgs.com yazdık. İlk TV reklamını da öyle yaptık. Acentalar 3 sene sonra farklılık yaratmazsa yok olabilir.
The New Rules of Marketing adlı kitabın %80'i blogculardan bahsediyor. CEO dahil tüm satış ve pazarlama ekibim bu kitabı okudu, bu dünyayı anlamak için. Mesela biz Beyrut uçuşunu başlattığımızda bloggerlar da medya olarak davet edilmişti. Eskiden "spray the money and pray" vardı. Artık dünya böyle değil. Yeni medya algı yaratma ve bu algıyı yönetmek için çok önemli. Yani benim için artık siz önemlisiniz.
F.D: Paylaşımlarınız için teşekkürler. Umarım internet artık her düzeyde daha iyi anlaşılır ve bu alanda girişimcilerin önü açılır.
İlk Yorumu yazmak ister misiniz?
Yorum Yazmak için Giriş Yap