#AnnelerGünü paylaştıkça çoğalıyor mu?

#AnnelerGünü paylaştıkça çoğalıyor mu?

Yaklaşık 14 yıldır annemle ayrı şehirlerdeyiz... Birlikte geçirdiğimiz birkaç hafta dışında senenin günlerinin çoğunu ayrı geçiriyoruz. Çoğunlukla ayrı olduğumuz günlerden biri de Anneler Günü ve bu, bugüne kadar ciddi bir sorun değildi.

14 Mayıs Pazar günü yani dün, Facebook haber akışım ve Instagram'ıma her göz atışım, annemi biraz daha özletiyordu. Ne yalan söylemeli, Anneler Günü'ne pek ısınabilen biri olmadım hiç. Bana göre böyle günler, gündelik hayatın koşuşturmasına kapılıp, önceliklerini unutan insanlar içindi ve ben böyle biri değildim/olmamlıydım. Yine de annem etrafındaki diğer anneler bu günü kutlarken bekler diye, Anneler Günü'nde mutlaka evine "sürpriz" hediyeler gönderiyoruz. Günün ilerleyen saatlerinde, Face Time ve şimdi artık WhatsApp video ile görüntülü konuşuyoruz. Elbette hepimizi mutlu eden bir gelenek bu...

Son birkaç yıldır annemin etrafında Anneler Günü kutlayan anne sayısı katlanarak artıyor. Facebook ve Instagram dışında anneme ulaşabilen sosyal ağ yok ve annem o gün paylaşılanlardan çok etkileniyor. Facebook'un resmi verilerine göre, Anneler Günü, 2016 yılında 105 milyon paylaşımla bir günde Facebook'ta diğer konulardan daha fazla paylaşımı getiren başlık oldu. O gün Facebook üzerinden 850 milyon fotoğraf ve video paylaşıldı.

Benim geçiş jenerasyonum ve benden sonrakiler sosyal ağ romantizmine "cool" bir şekilde omuz silkebiliyor fakat annem ve onun kuşağı için orada zaman genişliyor. Paylaşılan her bir fotoğrafa dikkatlice bakıp, fotoğrafın kadrajından ve havalı olup olmadığından çok içindekilerle ilgileniyorlar. Kimseyi umursamadan hissetmeye devam edip, bunları yorumlarında dile getiriyorlar. Yakın gözlükleriyle minik beğeni tuşunun yerini ararken, şimdi bir de tepkilere alışıyorlar. Emoji kullanmak konusunda hepimizden belki daha dikkatliler.

Anneler Günü ve sosyal ağların bizi eyleme geçirme gücü

Anneler Günü'ndeki paylaşımlarda gözler onlara dönüyor. Birçok arkadaşımın annesine ne kadar benzediğini o gün fark ediyorum. Bir an için yanımda annemin olmasını istiyorum ve bu, tüm istemelerimden farklı olarak, partiye katılma coşkusundan kaynaklanıyor. Annemle güzel bir selfie çekip, ben de, paylaşmak istiyorum. Nasıl güdülendiğimi fark ettiğimde, paylaşım yapmak yerine, yazmaya koyuluyorum... Öyle ya da böyle sosyal ağların Anneler Günü'nü daha fazla önemsemizi sağladığını düşünüyorum. Derken aşağıdaki gibi bir paylaşımla karşılaşıyorum:

Söylemeye çalışmadığım bir şey varsa bu da o.... Anneler Günü paylaşımlarımızın annelerimizle ilgili değil, sadece paylaşım kültürümüzle ilgili olduğunu düşünenlerin sayısı hiç de az değil. Annenin özne olması gereken bir günde, bir paylaşım nesnesine dönüştüğünü iddia ediyorlar. Fakat annelerin de bu paylaşımı yapan, yapılmasını isteyen taraf olduğunu unutuyorlar. Facebook hesabı olmayan annelerin öyle ya da böyle Face'ten haberdar olduklarını ve burada görünmekten herkes gibi bir keyif aldıklarını görmezden geliyorlar... İnsanların Facebook'ta annelerine hediye göndermediğini, daha fazla kişinin annesiyle görüşmek için sokağa çıktığını, görmüyorlar... Oysa tamamen sanal olduğu iddia edilen bir güdülenme varsa, bunun fiziksel eylemle sonuçlanma şansı gittikçe artıyor. Anneler Günü'nde, tıpkı protestolarda olduğu gibi, sosyal ağların eyleme geçirme gücünü gözlemleyebilirsiniz, eğer isterseniz.

Hislerimizin bir formu yok, onları dilediğimiz kalıba sokabiliyoruz, bu yüzden hala hissedebilen canlılarız. Annelik ve Anneler Günü de öyle. Eskiden Anneler Günü'nde annenizi aramamak bir pişmanlık unsuruysa, bugün bu, annenizle birlikte paylaşmadığınız bir selfie olabiliyor...

Teknoloji dünyasındaki gelişmeleri takip edin. Neleri size ulaştırmamızı istersiniz?
Abonelik kaydınız başarıyla oluşturuldu.