Sestek: Sesimizi tanıyan ve dünyaya duyuran yerli teknoloji şirketi [Röportaj]

Sestek: Sesimizi tanıyan ve dünyaya duyuran yerli teknoloji şirketi [Röportaj]

sestek ses tanima teknolojileriTürkiye'de dijital alanda teknoloji üreten yerli şirketlerle yaptığımız röportajlara* bir yenisini daha ekledik. Özellikle Türkçe tabanlı ses tanıma ve analizi teknolojileri geliştiren Sestek'in Yönetici Direktörü Serdar Karadayı sorularımızı yanıtladı.

2001'den bu yana bir çok ilke imza atan Sestek, Deloitte Teknoloji Fast500 2012 EMEA Programı’nda yer almıştı. Bankacılık, sigortacılık, telekom ve müşteri hizmetleri alanlarında hizmetler sunan şirket aynı zamanda son kullanıcıya dönük mobil uygulamalar da geliştiriyor ve geliştiricilere de kapılarını açıyor.

Fırat Demirel: Merhaba Serdar Bey, kısaca kendinizi tanıtabilir misiniz?

Serdar Karadayı: İstanbul Üniversitesi İngilizce İşletme bölümünde lisans; Marmara Üniversitesi Pazarlama ve Ürün Yönetimi bölümünde yüksek lisans eğitimimi tamamladım. 2001 yılından bu yana Sestek’te Yönetici Direktör olarak görev alıyorum. İdari yönetimin yanı sıra satış ve pazarlama ekibinin de yönetiminden sorumluyum. Dolayısıyla ses teknolojisi uygulamalarının hayata geçirildiği büyük projelerde, proje yönetim sürecinde de aktif rol alıyorum.

F. Demirel: Sosyal sorumluluk projeleriyle de bilinen Sestek'in kuruluşundan bahseder misiniz?

Levent Arslan Serdar Karadayi SestekS. Karadayı: Şirketimizin kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Levent Arslan Boğaziçi Üniversitesi Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü’nün ardından Duke Üniversitesi’nde gerçekleştirdiği doktora öğrenimi sırasında ve sonrasında ses teknolojileri firmalarında görev alarak sektörle tanıştı. Arslan’ın en büyük hedefi, birçoğu patent alan özgün çalışmalarını ürüne dönüştürmekti.

Bu amaçla Türkçe için ses sentezi ve ses tanıma ürünleri geliştirirken, Koç Holding’in konuyla ilgilenmesi üzerine; Koç Holding ile GVZ firmasını kurdu. Aynı dönemde Amerika’da başladığı çalışmaların bir uzantısı olarak Boğaziçi Üniversitesi KOSGEB’de Sestek firmasını kurdu ve 2007 yılında bu iki firma Sestek adı altında birleşti. Bugün GVZ, Sestek’in bireysel çözümlerini kapsayan bir marka adı olarak kullanılıyor.

F. Demirel: Ülkemiz teknolojik AR-GE konusunda halen çok ilerleme katedebilmiş değil. 2001 yılında bu alana yatırım yapma cesaretini nasıl buldunuz?

S. Karadayı: Bu alandaki en büyük cesaret kaynağımız, kurucumuz Prof. Dr. Levent Arslan’ın ses teknolojileri alanındaki uzmanlığı  oldu. Eğitimi süresince ses teknolojilerine yoğunlaşan ve aynı  zamanda ABD’nin önde gelen teknoloji firmalarında ses teknolojileri üzerine çalışmalar gerçekleştiren Arslan, bu birikimini Türkiye’ye taşımak amacıyla Sestek’i kurdu.

İlk yıllarda kârı ikinci plana atarak, hatta zarar ederek özveriyle çalıştık. Ancak kısa sürede çalışmalarımızın karşılığını almaya başladık. Bugün yüzde 100 yerli sermaye ve her yıl artan cirolarla çalışmalarımızı sürdürüyoruz. 2008 yılından bu yana Deloitte Fast 50 ve Deloitte  Fast 500 programlarında en hızlı büyüyen teknoloji firmaları arasında listeleniyoruz.

F. Demirel: Peki bu başarının sırrı neydi?

S. Karadayı: Bugünkü başarımızın temelinde, doğru analizlerle trendleri yakından takip ederek müşteri ihtiyaçlarına en iyi şekilde cevap veren çözümler üretmek yer alıyor. Bu süreçte, Teknokent bünyesinde olmanın sunduğu vergi avantajlarından ve çeşitli devlet teşviklerinden yararlanmamızın da başarımıza katkısı oldu.

F. Demirel: Nitelikli eleman bulmak da ciddi bir mesele. Yetenekli çalışanlarınızı nasıl buluyor ve ekibinize katıyorsunuz?

S. Karadayı: Doğru iş gücüne ulaşmak, bizim gibi niş alanlarda hizmet veren teknoloji firmaları için çok kolay değil. Bu konudaki en büyük avantajımız, üniversite ile yakın ilişkilerimiz.

Kurucumuz Prof. Dr. Levent Arslan Boğaziçi Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olarak çalışmayı sürdürmesi, mühendislik fakültesi öğrencileri ile sürekli bağlantıda olmamızı sağlıyor. Ayrıca İTÜ Teknokent içinde yer almamız da İTÜ öğrencilerine ulaşma açısından kolaylık sunuyor. Tüm bunların dışında, klasik İK kanallarını da kullanıyoruz ve bilgi birikiminin yanı sıra; şirketin pozitif çalışma atmosferine uyum sağlayabilecek adayları işe almayı tercih ediyoruz.

F. Demirel: Bu alanda Nuance gibi bir dünya devi şirket ürün ve hizmetlerini Türkiye pazarına da sunuyor. Bunun sizin için artıları ve eksileri vardır sanırım?

S. Karadayı: Nuance finansal büyüklüğü milyonlarca dolarlarla ifade edilen çok güçlü bir firma. Türkiye pazarına girmiş olması rekabeti canlandırıyor. Böylesine büyük bir oyuncunun Türkiye ses teknolojileri pazarına girmiş olması; pazarın büyümekte olduğunu gösteriyor ki bu hepimiz için umut verici bir durum.

Diğer yandan Nuance her ne kadar bir dünya devi olsa da; yerel pazarlarda güçlenmenin yolu yerel ihtiyaçları doğru tespit edip doğru biçimde yanıtlamaktan geçiyor. 2000 yılından bu yana sektörde olmamız, sektörün ihtiyaçlarını yakından tanımamıza ve doğru çözümler sunmamıza katkıda bulunuyor. Temel odağımızın Türkçe ses teknolojileri olması da; bu çözümleri diğer dil seçenekleri arasından bir alternatif olarak sunabilecek yabancı rakipler karşısında özellikle kalite anlamında avantaj kazanmamızı sağlıyor.

Kısacası küresel ölçekte rakiplerin varlığı bizleri rahatsız etmiyor, aksine rekabeti kızıştırarak dinamizmimizi artırıyor.

F. Demirel: Sestek'i daha çok kurumsal hizmetleriyle biliyoruz ama son kullanıcıya dönük bazı mobil uygulamalarınız var. Mevcut ve planlanan uygulamalarınızdan bahseder misiniz?

S. Karadayı: Mobil teknolojilerde yaşanan hızlı gelişimi göz ardı etmek imkansız. Mobil teknolojiler konusundaki hedefimiz de Sestek markası ile kendi adımıza veya talep eden kurumlar adına uygulamalar geliştirmekten çok; mobil uygulama geliştiriciler için ses teknolojileri ile desteklenmiş platformlar sunmak.

sestek sesli mobil uygulamalar

Bu uygulamalardan konuşma tanıma ve konuşma sentezleme teknolojilerini içeren Sesli Arama ve Sesli Arama-Pro** büyük ilgi ile karşılandı. Dokunmatik telefonlarla arama yapmanın güçlüğünü minimize eden bu uygulamalardan Sesli Arama, iPhone kullanıcılarının sesli komutlarla telefon rehberlerinde bulunan kayıtlı kartvizitlere ulaşmasına olanak tanırken; Sesli Arama-Pro sesli komutlarla telefon etmeye olanak tanıyor.

Yakın zamanda App Store aracılığıyla kullanıcılarla buluşturduğumuz bir diğer uygulamamızın adı Articulator. Bu uygulama, kullanıcılara Türkçe ve İngilizce telaffuzlarını test etme ve geliştirme imkanı sunuyor. Konuşma tanıma teknolojisi içeren bu uygulama, kullanıcıları kendilerine gösterilen cümleleri eksiksiz okuyup okumadıklarına ve sesleri ne kadar doğru boğumlandırdıklarına  bakarak değerlendiriyor. İlettiği yorumlarla kullanıcıların artikülasyon konusundaki becerileri hakkında fikir sahibi olmalarını sağlıyor.

F. Demirel: Sanırım sesli imza teknolojisini kullanan bir uygulamanız da yakında yayında olacak?

S. Karadayı: Evet, kısa süre içinde iPhone kullanıcılarıyla buluşturmayı planladığımız yeni uygulamamız sesli imza teknolojisi içeriyor. Kişilerin kimliklerini seslerinden yola çıkarak doğrulayan bu teknoloji; kullanıcılara telefonlarında kendi sesleri ile giriş yapabilecekleri ve gizli bilgilerini saklayabilecekleri güvenli bir alan sunuyor olacak.

F. Demirel: Geliştiricilere dönük API desteği vb. teklifleriniz var mı?

S. Karadayı: Geliştiricilere yönelik API sunuyoruz. Konuşma sentezleme çözümümüz Sestek Text-To-Speech’in, konuşma tanıma çözümümüz Sestek Speech Recognition’un ve konuşmacı doğrulama çözümümüz Sestek Voice Verification’un API desteği mevcut. Mobil uygulama geliştiriciler ve firmalar satış ekibimizle bağlantıya geçerek API desteğimiz hakkında detaylı bilgi alabilir. Ses teknolojilerimize yönelik olarak gerek bireysel gerekse kurumsal mobil geliştiricilerden gelebilecek taleplere her zaman açığız.

F. Demirel: Ses tanıma teknolojisi artık farklı cihazlar için bir yönetim aracı olarak kullanılmakta. Geçtiğimiz günlerde San Francisco'da düzenlenen Voice Biometrics konferansına sponsor olarak katılarak bu son gelişmeleri yakından gördünüz. Sizce yerel ve küresel boyutta 'sesimizin gücü' bizlere nasıl bir yaşam sunacak?

S. Karadayı: Ses teknolojileri yalnız kurumsal çözümlerde değil; günlük yaşama pratiklik katacak biçimde bireysel çözümlerde de kullanılmaya başladı. Önümüzdeki dönemde özellikle konuşma tanıma teknolojisindeki gelişmelere bağlı olarak birçok işlemimizi sesli komutlarla, sadece konuşarak kolaylıkla gerçekleştirebileceğiz. Buna bağlı olarak, günlük yaşamımızda sıklıkla kullandığımız birçok cihazın ses teknolojileri ile entegre versiyonlarını kullanıyor olacağız.

Örneğin, bir komutla televizyonun sesini açıp kısabilecek, kanal değiştirebileceğiz ki bugün bile benzer uygulamalar mevcut. Ses teknolojileriyle entegre çalışan elektronik cihazların yanı sıra; mobil cihazların yaygınlaşmasına bağlı olarak sanal asistanlar da sıklıkla kullanılıyor olacak. Sesli komutlarla yönlendirebileceğimiz bu sanal asistanlar sayesinde, bugün vakit kaybı olarak gördüğümüz birçok işlemi kısa sürede kolaylıkla gerçekleştireceğiz.

Ses teknolojilerinin önemli bir katkısı da güvenlik alanında. İnsan sesinin parmak izi ve retina gibi kişiye özgü oluşu; özellikle güvenlik açısından etkili çözümler alınması için sesli imza uygulamalarının yaygınlaşmasını sağlayacak. Bugün aklımızda tutmak için çaba sarfettiğimiz PIN, şifre gibi uygulamalar; ve cevaplarken ciddi anlamda zaman kaybettiğimiz güvenlik sorularının yerlerini tek bir cümle söyleyerek giriş yapabileceğimiz sesli imza uygulamalarına bırakıyor olacak. Kısacası ses teknolojilerinin hayatımızı kolaylaştıracak yepyeni çözümler getireceğini söylemek mümkün.

F. Demirel: Ülkemizdeki mühendisler, girişimciler ve tüketiciler için son olarak neler söylemek istersiniz?

S. Karadayı: Ülkemizdeki mühendisler ve girişimciler için ses teknolojilerinin gelişmekte olan, giderek büyüyen bir pazar olduğunu; bu alanda yatırım yapmanın uzun vadede büyük geri dönüşler sağlayacağını söyleyebiliriz. Pazarda hizmet veren firma sayısı arttıkça nitelikli iş gücüne duyulan ihtiyaç da artıyor. Bu da ses teknolojileri alanında uzmanlaşan mühendislerin önemini artırıyor.

Ses teknolojileri, gelişimcilere de büyük fırsatlar sunan oldukça kapsamlı bir alan. Herbir ses teknolojisinin ayrı iş fırsatlarını da beraberinde getiriyor olması; ihtiyaçları doğru tespit eden ve bu ihtiyaçları cevaplamaya yönelik ürün ve hizmetler sunmaya çalışan girişimcileri rekabette bir adım öne çıkaracaktır.

Son olarak tüketicilere yaşamlarının hemen her alanında pratik çözümler sunan ses teknolojilerinden faydalanmaya hazır olmalarını öneriyorum.

* 1) Medianova röportajı, 2) Nexum röportajı

** Sestek, Sesli Arama Pro uygulamasını denemeniz için siz değerli Webrazzi okuyucularına 20 promosyon kodu paylaştı. Lütfen uygulamayı indirdikten sonra kullandığınız promosyon kodunu ve değerlendirmenizi yorum bölümünde yazın ki geç gelen okuyucularımız boşa vakit harcamasın. ;)

7RTA97NJNW6M X3F9RW6KR7TP RP4EJNA4YLKT LP73N494RKY3 FL4M9H9T4W33 E9YE9K4A7F69 NHYWAK9M339H EJJNKY7T3RFY 3KHMJ6JLX6R4 PRXXKXL9XT36 XLXYFJ7EPNW3 PHPKPTYK3YWY HW3E9RYRYN6J WKRHN7MPAFJE WKAH3NK7WY76 R9T9J3436N6E XNWRTLFNRJM4 KL6HRHHHJLXE TKPHEFHY43KP 47YHLX3YMRXH

Teknoloji dünyasındaki gelişmeleri takip edin. Neleri size ulaştırmamızı istersiniz?
Abonelik kaydınız başarıyla oluşturuldu.