Oyunu Yeniden Keşfetmek: Oyunlaştırma

Oyunu Yeniden Keşfetmek: Oyunlaştırma

Son zamanlarda giderek daha sık duymaya başladığımız "Oyunlaştırma" (veya İngilizce olarak "Gamification") kavramı biz farkında olmasak bile yaşantımıza gireli çok oldu. Pek çok online servis bugünlerde oyunlaştırmayı kullanıyor ve bu sayede farklı hedeflere ulaşmayı sağlıyor.

Peki tam olarak nedir bu oyunlaştırma ve daha önemlisi internet profesyonellerinin ne şekilde işine yarayabilir?

Oyunlaştırmanın kavramını; "oyun dışı uygulamalarda oyun öğelerini kullanmak" şeklinde özetleyebiliriz. Kullanım amacı ise aslında oyunlara ait olduğu kabul edilen farklı öğeleri kullanarak, normalde yeterince çekici olmayan süreçleri daha eğlenceli hale getirmek ve kullanıcılara ekstra motivasyon sağlayabilmek.

Kavram yeni değil. Hatta Albert Einstein'ın ünlü başarı formülünde bile oyunlaştırmaya gönderme var. Çoğunuz biliyorsunuzdur ama kısaca hatırlatmak gerekirse Einstein başarının formülünü şöyle veriyor: "A=X+Y+Z". Bu formülde A başarıyı simgeliyor. Başarıyı elde etmek içinse X (çalışmak), Y (çalıştığı konuyu oyun gibi görmek) ve Z (konuşmak yerine üretmek) gerekli."

Çalışmak ve konuşmak yerine üretmek zaten herkesin biliyor ve uyguluyor olması gereken noktalar. Konuyu oyun gibi görmekle ilgili olarak altının çizilmesi gereken önemli bir nokta ise; oyunlaştırmanın herhangi bir sürecin yerini almadığı, var olan süreçleri kendi özellikleri ile zenginleştirmeyi hedefliyor olduğu. Yani örneğin internet siteniz üzerinden bir işlem gerçekleştirmesini umduğunuz kullanıcınız, oyunlaştırma kullandığınızda da yine aynı işlemi gerçekleştirecek. Sadece farklı olarak oyunlaştırma sayesinde bu işlemi rekabet ya da gelişim hissiyle ve daha önemlisi daha keyif alarak tamamlamaya daha istekli olacak.

Yani bu açıdan baktığınızda oyunlaştırma normal şartlarda sadece mantıkla değerlendirilen işlemlerin içine duygusal motivasyonlar katmayı sağlıyor. Bir anlamda kullanıcılardan beklenen işlemleri gerçekleştirmeleri için karşılığında onlara duygusal bir ödül vererek ikna etmeyi hedefliyor.

Oyun Mekanikleri

Bu duygusal değişimi sağlamak için ise oyunlara özgü bazı dinamikler, yani oyun mekanikleri devreye giriyor. En temel oyun mekaniklerini şöyle sıralayabiliriz:

Problem: Her oyunun net ve anlaşılır bir hedefi, amacı olması gerekir.

Öykü: Pek çok oyun ancak güzel ya da ilgi çekici bir öyküsü varsa ilginç olabilir.

Kurallar: Bu hedefe ulaşmak için oyuncular bazı kurallar dahilinde hareket etmelidir.

Rekabet: Diğerler oyuncular ile yarışmak. Rekabet hissi aynı işlemi eş zamanlı olarak rakibinden daha iyi ya da hızlı gerçekleştirmek veya bireysel oyunlarda liderlik sıralamaları ile sağlanabilir.

Paylaşım: Oyun içerisinde iş birliği ya da aynı oyun alanını diğerleri ile paylaşarak gerçekleştirilebilir.

Gelişim: Aşama kaydederek daha önceki haline göre oyuncunun (veya yönettiği karakterin) özelliklerinin ya da durumunun gelişmesi. Oyunlarda seviye atlamak buna en güzel örnek. Kişisel olarak oyuncunun becerilerinin gelişmesi ve bunu süreç içerisinde tablolar ile göstermek de buna örnek olabilir.

Başarı: Pek çok oyunun amacı kazanmak.

Ödüller: Puanlar, rozetler veya sanal paralar kazanmak.

Tüm bu oyun mekaniklerini ilgilendiren en hassas nokta ise kurulacak denge. Kimse çok kolay bir oyunu oynamak istemez, çok zor bir oyunu da. Çok az kişi çok uzun bir oyuna vakit ayırabilir ama çok kısa bir oyun da etkiye neden olamadan sona erer. Bu yüzden bir oyun yukarıdaki öğelerin hepsi veya bir kısmının ancak doğru bir denge ile sunulması ile başarılı olabilir.

Motivasyon

Oyunlaştırmayı ürün veya hizmetlerinizde kullanarak tüketicileriniz için ek motivasyon sağlayabilirsiniz. Ama motivasyon oyunlaştırmanın tek faydası değil. Oyunlaştırmanın oluşturacağı duygusal etkiler arasında en önemlilerinden biri oyuncunun ürün veya hizmet ile arasında bir duygusal bağ kuruyor olması. Yani oyunlaştırma markanız ile kullanıcıların uzun vadeli duygusal bir bağ (örneğin marka sadakati) kurmasını sağlamak için çok faydalı bir araç olabilir.

İnsanlar doğduktan çok kısa bir süre sonra oyun oynamaya başlarlar ve ömürleri boyunca bu alışkanlıklarını kaybetmezler. Oyunlar insanlar için gerçek sorunlarla baş etmeye hazır olmak adına kendini geliştirme sürecinin en önemli parçalarından biridir. Bu yüzden doğru mekaniklere sahip oyunlar oynamak psikolojik olarak kendimizi daha iyi hissetmemize neden olur.

Fakat herkesin oyunlardan beklentisi farklıdır. Bu konuda en önemli araştırmalardan birini yapan Richard Bartle oyuncuların motivasyonlarını dört ana kategoriye ayırmış: Araştırmacılar (Explorer), Öldürenler (Killers), Başarı Peşindekiler (Achievers) ve Sosyalleşmek İsteyenler (Socializers). Başarılı bir oyunlaştırma sürecinde hedef kitleyi tanımak ve bu kategorilerden hangisine daha yakın olduklarını ayırt edebilmek en önemli noktalardan biri. Her bir kategorinin ana motivasyonu adından da anlaşılabiliyor ama daha detaylı bir inceleme için Bartle'ın çalışmasını incelemenizi öneriyorum.

Oyunlaştırma dijital mecralarda nispeten yeni bir kavram gibi görünse de hali hazırda çoğumuzun kullandığı Foursquare ve Klout gibi çok güzel örnekleri var. Ciddi oyunlar (serious game) yine oyunlaştırma konusunda güzel bir örnek.

Oyunlaştırma çok hızlı bir şekilde popüler hale geliyor ve cazip özellikleri nedeniyle kısa süre içerisinde kullanıcılar tarafında bir beklentiye dönüşmeye başlayacak. Eğer henüz kullanmıyorsanız bugün için bir zorunluluk olmasa da tahmin ettiğinizden daha da yakın bir gelecek de siz de oyunlaştırmayı kendi ürün, hizmet, eğitim veya pazarlamanıza dahil etmek zorunda kalabilirsiniz.

O yüzden geç kalmadan oynamaya başlamanızda fayda var… :)

Görsel Kaynaklar: Utest, iWep, SimlyZesty, Idcee, Paul Thompson Blog

Teknoloji dünyasındaki gelişmeleri takip edin. Neleri size ulaştırmamızı istersiniz?
Abonelik kaydınız başarıyla oluşturuldu.