İnternetten sıfır araba alır mısınız? diye sorduğumuzda bu yöndeki eğilimi öngörecek bir araştırma yoktu elimizde. O nedenle yazının sonuna bir anket eklemiş ve her iki kullanıcının birinin bu soruya 'evet' dediğini görmüştük. Şimdi ise konuyu daha fazla irdeleyecek bir araştırma var elimizde, hem de Google'dan.
Google Türkiye, ülkemizdeki online dünyada araç arama alışkanlıkları incelemek amacıyla Netpop Research'e bir araştırma yaptırmış. Söz konusu araştırma genel tahminlere uygun sonuçlar sunuyor. Örneğin araç satın alan her 10 kişiden 9'unun satın almayı yetkili bayiden gerçekleştirdiği ve tüketicilerin %58’inin araç satın almadan önce internetten araştırmaya başladığını ortaya koyuyor. İnternette yapılan incelemeler, üretici web siteleri, bayiler, araç karşılaştırmaları ve araç hakkındaki yorumlar üzerinde dönüyor.
'Otomobil Alıcısı – Türkiye 2010' adlı araştırma, araç satın almayı planlayan kişilerin %87'si için ilk adresin arama motorları olduğunu gösteriyor. Tüketicilerin yüzde 79'u da süreç içerisinde en az bir kez mutlaka internete başvuruyor. Web sitelerini ziyaret eden her yüz kişiden;
● 68'i öncelikle teknik özellikleri karşılaştırıyor, ● 57'si fiyat incelemesi yapıyor, ● 50'si markaları araştırıyor, ● 46'sı ise satın alınmak istenen aracın opsiyonlarını inceliyor.
Google, Türk otomobil alıcılarının bayiye yönelerek işini sağlama aldığını, test sürüşünden çok online videolara ilgi gösterdiğini söylüyor. Online videonun otomobil alıcıları için potansiyel bir güç olduğunu gösteren araştırmaya göre;
● Sıfır araba alacak olan her 100 kişiden 64’ü araştırma süreçleri sırasında en az bir online video (karşılaştırma, performans, puanlama) izliyor, ● İkinci el alıcıların ise online video izleme oranı yüzde 57, ● Sıfır araç almayı planlayan her 100 kişiden 70’i, yöntemin rahatlığı ve zaman kazandırması dolayısıyla daha fazla videoya erişebilmeyi talep ediyor.
İnternetten sıfır araç satışları belki bir süre daha ilgimizi pek çekmeyecek, araçlarımızı bayide imzalayacağımız senetler üzerinden alacağız. Ancak bu araştırmanın da ortaya koyduğu gibi, 'online içerik' tüketicilerin hedefi olmaya devam edecek. Yazılı ve görsel tüm online içerikler, ne şekilde sunulursa sunulsun (blog, haber sitesi, karşılaştırma sitesi, video sitesi) tüketicilerden rağbet görecek ve kaliteli olanlar öne çıkacak.
Girişimcileri içerik üretimine teşvik ederken, bazı noktaları göz önünde bulundurmuyor değilim. Şüphesiz ki en hızlı ve acımasız taklitçilik internette, yüksek ziyaretçi trafiğine sahip olmadığınız sürece geleneksel online reklam yayıncılığından ciddi bir kazanç sağlanamanız da zor. Bunun yanında kaliteli içeriği farklı iş modelleriyle desteklenmek gibi güzel bir imkan var. Ürettiğiniz içeriği, içerik sağlayıcılığından, sigorta hizmetlerine, gelir ortaklığından otomobil odaklı danışmanlık hizmetlerine kadar farklı şekillerde kullanabilirsiniz.
Eğer benim gibi otomobil meraklısı biriyseniz bu işe kafa yormak son derece keyifli olacaktır. Lüks otomobil markalarının Anadolu'dan müşteri çekmek adına farklı hizmetler sunduğunu bildiğim için Türk tüketicilerini test sürüşüne teşvik edecek içerik destekli bir servisin markalar ve bayiler tarafından ilgi göreceğini söyleyebilirim. Böyle bir servisi video üzerine kurgulamak başarıyı arttırabilir. ;)
